Bu oyun izlenmeye değer. Özellikle iyi ile kötü arasındaki, adalet ile güç yolundaki ve vefa – kıymetbilmezlik derdindeki günümüz keşmekeşinde bu unutulan kıyaslamalara bir çığlıkla can veriyor. Canından olanın yolunda yoldan çıkmadan yaşamak gerektiğini yoldan çıkmanın candan öte yara olduğuna vurgu yapıyor… Milat öncesi dönemleri bütün netliği ve açıklığı ile hikayeleştirip izleyiciye sunuyor…
Troya savaşından zaferle dönen büyük Yunan komutanı Agamemnon’un karısı Klytaimnestra sarayı aşığı ile birlikte yönetmektedir. Babasının intikam arzusuyla yanıp kavrulan Elektra ise kentte esaret altında bir yaşam sürmektedir. Elektra’nın tek gayesi sürgün olan erkek kardeşi Orestes’in yurda dönmesi ve annelerini aşığıyla birlikte öldürmesidir. Babasının katilleriyle uzun yıllar yaşamak zorunda kalan Elektra, ölmüş babasının onurunu kurtarmak için intikamını nasıl alacak ve nefret ettiği annesiyle nasıl hesaplaşacaktır?
“İntikam tanrıçaları! Kutsal evlilik yatağının nasıl kirletildiğini gördünüz. Gelin yardım edin. Babamın öcünü almak için kardeşimi gönderin. Bu acıyı tek başıma yüklenecek halim kalmadı.”
Yukarıda bahsedilen oyunun kısa tanıtım metninin biraz açıp yorumlarımı da katarak gitmek isteyenlere bilgi gitmiş olanlara fikir vermek isterim…
İstanbul DT nin Sophokele tarafından yazılıp Zeynep Avcı tarafından çevrilen bu oyunu Işıl Kasapoğlu ile sahneye koyduğu klasik bir oyun. Işıl hanımın birkaç oyununa daha gitme fırsatı buldum öncelikle işinin hakkını veriyor diyebiliriz. Okumaya devam et